Evet, vajina elastik yapıda bir organdır ve çeşitli nedenlerle zamanla genişleyebilir. Vajinal kanal, doğası gereği esneyebilen ve doğum gibi olağanüstü durumlara uyum sağlayabilen kas ve mukozadan oluşur. Ancak bu esneklik kalıcı bir genişlemeye dönüşebilir; özellikle bazı fizyolojik süreçler ve yaşlanma ile birlikte vajinal tonus azalabilir. Bu durum, pelvik taban kaslarının zayıflamasıyla da ilişkilidir ve kadınlarda hissedilen “vajinal gevşeklik” veya genişlik hissine neden olabilir.
Vajina birkaç temel nedenle genişleyebilir. En yaygın nedenler arasında vajinal doğum, yaşlanma, östrojen seviyelerinde azalma, pelvik taban kaslarının zayıflaması ve genetik faktörler yer alır. Özellikle vajinal doğum sırasında, bebeğin geçişine uyum sağlamak için vajinal dokular ve kaslar ciddi şekilde gerilir. Doğum sonrasında vajina büyük ölçüde toparlansa da, bazı kadınlarda kas tonusu ve elastikiyet yeterince geri dönmeyebilir. Ayrıca menopoz döneminde östrojen seviyelerinin düşmesiyle birlikte vajinal dokularda atrofi ve elastikiyet kaybı meydana gelir.
Sık cinsel ilişki vajinanın kalıcı olarak genişlemesine neden olmaz. Vajina, ilişki sırasında geçici olarak esner ve ardından doğal yapısı gereği tekrar daralır. Cinsel ilişki sırasında yaşanan bu genişleme, kas ve bağ dokusunun fizyolojik kapasitesinin bir parçasıdır. Vajinanın kalıcı genişlemesi için daha büyük bir fiziksel travma veya hormonal değişiklikler gerekir; örneğin vajinal doğum veya ciddi pelvik taban disfonksiyonları gibi. Yani sık cinsel ilişki ile vajinanın kalıcı olarak genişleyeceği düşüncesi bilimsel temelden yoksundur ve mit olarak değerlendirilmelidir.
Evet, normal (vajinal) doğum, vajinanın geçici ya da kalıcı olarak genişlemesine neden olabilir. Doğum sırasında bebeğin başı ve omuzları vajinadan geçerken pelvik taban kasları ve vajinal duvarlar ciddi şekilde gerilir. Çoğu durumda doğumdan sonraki haftalar içinde dokular bir miktar toparlansa da, bazı kadınlarda bu toparlanma yeterli olmayabilir. Özellikle birden fazla doğum yapılmışsa, iri bebek doğumu söz konusuysa veya doğum travmasına bağlı yırtıklar oluşmuşsa, vajinal genişleme daha belirgin hale gelebilir. Bu durum zamanla cinsel ilişkide hissizlik, vajinal gaz kaçırma ve pelvik organ sarkması gibi sorunlara yol açabilir.
Vajinal genişlemeye yönelik ilk adım, pelvik taban kaslarının güçlendirilmesidir. Kegel egzersizleri bu açıdan en sık önerilen yöntemdir. Bu egzersizler, vajina çevresindeki kasları hedef alarak zamanla tonus artışı sağlar. Bunun yanı sıra vajinal lazer tedavileri, radyofrekans uygulamaları ve pelvik fizyoterapi gibi non-invaziv yöntemler de mevcuttur. Bu yöntemler genellikle hafif ila orta düzeyde vajinal gevşekliği olan kadınlar için uygundur. Daha ileri vakalarda ise cerrahi müdahale gerekebilir. Vajinal genişleme problemi yaşayan kadınların, öncelikle bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına veya pelvik taban fizyoterapistine başvurmaları önerilir.
Vajina daraltma ameliyatı, tıbbi adıyla “vaginoplasti”, vajinal kanalın cerrahi olarak daraltılmasını amaçlayan bir işlemdir. Bu operasyon genellikle vajinal doğum sonrası gelişen gevşeklik, cinsel ilişkide hissizlik, pelvik organ sarkması gibi şikayetleri olan kadınlara uygulanır.
Vajinoplasti sırasında vajina duvarlarındaki gevşemiş dokular cerrahi olarak çıkarılır ve sağlam kas dokuları birbirine yaklaştırılarak vajinal kanal yeniden yapılandırılır. Bu ameliyat, lokal veya genel anestezi altında yapılabilir ve iyileşme süreci genellikle 4–6 haftayı bulur. Günümüzde bazı durumlarda lazer veya radyofrekans gibi teknolojilerle desteklenerek kombine tedaviler de uygulanmaktadır. Ameliyat sonrası hasta memnuniyeti genellikle yüksektir, ancak uygun hasta seçimi ve doğru endikasyon büyük önem taşır.
Op. Dr. Burcu Saygan KaramürselJinekoloji, Genital Estetik, Doğum ve Perinatoloji Uzmanı
+90312 219 22 33
